Bütün Ortaçağ döneminin değişmez karakteristik yaklaşımı, inancın bilgiden üstün tutulmasıdır. Bazı filozoflar inanmak için aklın gereksiz ve yetersiz olduğunu savunmuş, inanç karşısında aklı geri plana atmıştır. Ancak Clemens akıl ile inancı uzlaştırmaya çalışmış, Hristiyan dininin dogmalarını felsefenin yardımıyla rasyonelleştirme çabası içerisine girmiştir.
Bu parçaya göre aşağıdaki yargılardan hangisi Clemens’in görüşüne uygundur?

A)Bilgi inançtan üstündür.
B) Hristiyan dogmaları mantıksızdır.
C) Dini bilgiler, insan aklını aşan özelliktedir.
D) Din ve felsefe aynı değerdedir.
E) İnanç, akıl tarafından onaylanmalıdır.

Question

Bütün Ortaçağ döneminin değişmez karakteristik yaklaşımı, inancın bilgiden üstün tutulmasıdır. Bazı filozoflar inanmak için aklın gereksiz ve yetersiz olduğunu savunmuş, inanç karşısında aklı geri plana atmıştır. Ancak Clemens akıl ile inancı uzlaştırmaya çalışmış, Hristiyan dininin dogmalarını felsefenin yardımıyla rasyonelleştirme çabası içerisine girmiştir.

Bu parçaya göre aşağıdaki yargılardan hangisi Clemens’in görüşüne uygundur?

A)Bilgi inançtan üstündür.
B) Hristiyan dogmaları mantıksızdır.
C) Dini bilgiler, insan aklını aşan özelliktedir.
D) Din ve felsefe aynı değerdedir.
E) İnanç, akıl tarafından onaylanmalıdır.

odevyardimAI · Answer

Cevap: E) İnanç, akıl tarafından onaylanmalıdır.
Açıklama:

Soruda belirtildiğine göre Ortaçağ döneminin değişmez bir karakteristiği inanç>>>bilgi şeklindedir.
Bu da inanmanın bilmekten daha önemli görülmesi ve inancın akıldan üstün tutulması demektir.
Bazı filozoflar inanmak için aklın gereksiz ve yetersiz olduğunu savunduğu için inanç karşısında aklı geri plana atmış. Ancak Clemens de inanca da değinen bu filozoflardan biridir.
Clemens, inanç ve akıl arasında bir uyum sağlamaya çalıştı, yani akıl ile inancı uzlaştırmaya çalıştı.
Bu da Clemens'in inancın akıl tarafından onaylanması gerektiğini düşündüğünü gösterir.

Dolayısıyla, Clemens'in görüşüne göre inanç, akıl tarafından onaylanmalıdır.